Tabi ki sanayi ve teknoloji kapasitemizi geliştirelim ama üzerinde yaşadığımız ve adına gururla “Vatan” dediğimiz topraklarımızı da koruyalım

TOPRAĞIN ORGANİK MADDE İÇERİĞİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Toprak, içeriğindeki canlı organizmalar ve yaşam kültürü ile beraber “toprak” olmaktadır. İçerisindeki yaşam azaldıkça o materyal toprak olmaktan çıkmakta, kum, taş , kaya olmakta ve canlılığını kaybetmektedir.

Tarım topraklarının fiziksel, kimyasal, biyolojik özelliklerinin ve verim potansiyellerinin istenen düzeylerde olabilmesi için organik madde içeriği, toprak ağırlığının en az %3’ü kadar olmalıdır. Maalesef şu anda Ülkemiz tarım topraklarının yalnız %1’i organik madde içeriği bakımından bu değerin üzerindedir.

Organik madde; toprağın fiziksel özelliklerini iyileştirmekte, su tutma ve katyon değişim kapasitesini artırmakta, ayrıştığında toprağın besin elementi içeriğini zenginleştirmekte, bitki kök gelişmesini teşvik etmekte ve toprak pH’sını düzenleyici etkisi nedeniyle de toprak verimliliğini artırmaktadır.

Küresel ısınma, yanlış tarım uygulamaları, anız ve bahçe temizliği yangınları, rüzgâr ve su erozyonu, eksik ve hatalı gübreleme uygulamaları, derin sondajlar, yanlış sulama teknikleri gibi nedenlerden dolayı ülkemiz toprakları her yıl daha fazla çölleşiyor, adeta kuma dönüşüyor.

Ülkemizde bir yılda tüketilen gübre miktarı 6 milyon tona ulaşmıştır. Artan kimyasal gübre kullanımıyla sağlanan verim artışının karşılığı, toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin bozulması, özellikle de organik madde düzeyinin düşmesi olmuştur.

Organik madde oranının düşmesi ile toprağa daha fazla besin elementi verilmekte ancak daha az ürün elde edilmektedir.

Örneğin buğday üretiminde kullanılan 1 kg azot ile 1960’lı yılların başında 70 kg/da ürün artışı sağlanırken, bu miktar günümüzde 25 kg/dekara kadar düşmüştür.

Anadolu topraklarımız da çölleşme ve kumlaşma o kadar arttı ki, Mardin’de, Konya’da, Ankara’da şimdiye kadar görülmeyen kum fırtınaları yaşamaya başladı. Ovalarımız aşırı sulama ve erozyon dolayısı ile verimliliğini kaybetme aşamasını geçti, ekilip biçilen tarım arazisi olma özelliğini de kaybetmeye başladı.

Sürdürülebilir tarım tekniklerinin temeli; toprak organik madde miktarını ve toprak organizmalarını koruyan ve iyileştiren uygulamalara dayanmaktadır.

Toprak verimliliğinin artırılması ve gelecek kuşakların gıda güvenliğini tehdit eden toprak bozulumunun önlenmesi için sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşması, bunun için de organik madde düzeyinin artırılmasında kullanılabilecek organik madde kaynaklarının etkin olarak değerlendirilmesi gereklidir.

Ülkemizde tarım sektöründe görev yapan teknik elemanlar olarak bizlerin üreticilerimize kompost ve organomineral gübre kullanımını teşvik etmemiz, organik madde oranının yükseltilmesinin önemini anlatabilmemiz lazım.

Tabi ki her türlü sanayi faaliyetlerinde, endüstriyel faaliyetlerde, makine ve ekipman üretiminde, savunma çalışmalarında ilerleyelim, teknoloji kapasitemizi geliştirelim ama bunları yaparken üzerinde yaşadığımız ve adına gururla “Vatan” dediğimiz topraklarımızı da koruyalım, üretim yapılabilecek halde muhafaza edelim ve gelecek nesillere zengin içerikli topraklar bırakalım...

Pexels Kelly 1179532 3119957