TARIMSAL KURAKLIK ve KOKARCA TEHLİKESİ
11-12 Nisan gecesi tarım arazilerimizde zirai don afeti yaşadık, Özellikle yüksek rakımlarda olan bahçelerimiz de zarar çok daha büyük oldu. Düşük rakımlı bahçelerde zarar nispeten daha az görünüyor. Zirai don afetinin gerçekleştiği tarih o kadar geç bir tarih oldu ki dikili tarım arazilerimizin etkilenmeme şansı olmadı. Öyle ya rakım veya bölge fark etmeden 11 Nisan tarihinde uyanmamış, açmamış, tomurcuk vermemiş herhangi bir dikili tarım ürünü olmaz.
Zarar gören bahçelerimizde bu sene hiç ürün almayacak bile olsak önümüzdeki yılları da düşünüp, bakım ve besleme faaliyetlerine devam etmemiz lazım.
Tüm meyve dallarımız üzerinde Haziran - Temmuz aylarında bir sonraki sene meyve olacak meyve gözlerinin ve ocağın geleceği olan sürgün gözlerinin oluşumu başlayacak. Bu gözlerin beslenmesi ve gelişimi için bu sene ürün alamayacak olsak ta önümüzdeki ve sonraki yılları düşünmeli, sabretmeli gübreleme ve bakım faaliyetlerini eksiksiz yapmalıyız.
Haklısınız bu söylediğim öyle kolay bir şey değil hem madden hem manen ama yapacak başka bir şey yok. Ancak o zaman sürekliliği sağlayarak sonraki senelerimiz için umutlanabiliriz. Üstelik zirai don afetini nispeten az zarar ile atlatan bahçelerimizde üretim sezonu için riskler bitmiş değil, önümüzde üretimi sekteye uğratabilecek iki büyük tehlike daha var:
1-Tarımsal kuraklık
2-Kahverengi kokarca
2024 üretim sezonu son 150 yılın en sıcak ve kurak yılını yaşadık. Bu sene için Meteoroloji Kurumumuzca açıklanan kuraklık haritaları özellikle Ankara ve batısı için hiç iç açıcı değil, yayınlanan haritalarda bölgemizde şiddetli kuraklık riski kuvvetli görünmektedir.
Bir diğer risk ise Kahverengi Kokarca, havalar ısınıyor ve 18 °C’i geçince kokarcalar bahçelere dağılarak çoğalmaya başladılar. Geçen sene Doğu Karadeniz'e tamamen dağılıp yayılan zararlı bu sene Batı Karadeniz'de ve Batı Karadeniz’e komşu illerimizde etkisini gösterecek, sonrasında durmadan, hız kesmeden dağılacak, yayılacaktır.
Peki, Kuraklık ve Kahverengi kokarca ya karşı ne yapabilir, hangi tedbirleri alabiliriz?
Fındık bahçelerinde kuraklığa karşı alınacak tedbirler, bitkinin su stresine girmesini önlemek ve verimi korumak açısından oldukça önemlidir. Bu önlemlerden bazıları:
1- Damlama sulama: Bahçelerimiz de sulama faaliyetlerine bir an önce başlamamız gerekmektedir. Sulama sistemleri kurulurken su tasarrufu sağlayan ve doğrudan kök bölgesine su veren damlama sistemleri tercih edilmelidir.
2-Malçlama: Öncelikli olarak toprak yüzeyini çıplak bırakacak zirai ot ilaçlarını kullanmamalıyız. Temizliği daha ziyade mekanik olarak tırpan vs. ile yapmalıyız. Fındık ocaklarının diplerine organik malç (saman, yaprak, çim artıkları vs.) serilerek toprak nemi korunabilir.
3-Toprak işleme: Yüzeysel çapalamalarla bahçe toprağımızın nem tutma kapasitesi artırılmalıdır.
4-Organik madde artırımı: Kompost, çiftlik gübresi gibi materyallerle toprak yapısı iyileştirilerek su tutma kapasitesi artırılmalıdır.
5- Gölgeleme ve Rüzgâr Kesiciler: Bahçeye uygun yerlerde rüzgâr kesici ağaçlar dikilerek hava radyasyonu azaltılarak toprak yüzeyinden buharlaşma dolayısı ile su kaybı azaltılabilir.
6- Doğru Budama: Aşırı yapraklanmayı önlemek için uygun şekilde budama yapılmalıdır. Uygun budama bitkinin su ihtiyacını azaltır.
Bir diğer tehlike olan Kahverengi Kokarcadan koruyabilmemiz için tarım müdürlüklerimizin uyarılarını dikkate almamız ve zirai mücadeleye gereken önemi vermemiz lazım.
Kahverengi kokarca için ilaçlama yapacağımız zaman mutlaka ruhsatlı ilaçlar ile ilaçlama yapmalıyız. İlaçları kullanırken üzerinde yazan talimatlara uymalı, dozajında ve iş güvenliği tedbirlerini alarak kullanmalıyız.
Maalesef küresel ısınma ve küresel ısınmanın değişim şiddeti, her yıl artan ve çeşitlenen zararlılar, sürekli negatif yönde değişen iklim olayları nedeni ile tarımsal faaliyetler daha zor hale gelmekte, kayıplar her sene artmaktadır. Bu durum tarımı daha önemli, daha stratejik ve daha değerli hale getirmektedir.
Özellikle toplam yüzölçümünün % 34 ünde yani 370 bin hektar arazisinde tarım yapılan, tarımsal üretim ve istihdam da yüksek oranda yer alan, tarımsal hasıla da ilk 10 ilimiz içerisinde olan Bursa ilimizde tarımsal kuraklık ve kahverengi kokarca tehlikelerini göz ardı etmemeli, zirai don zararının ağaçlar üzerindeki orta vadeli etkilerini bir an önce gidermeliyiz.