Küçük Çiftçilerin Dijital Satışta Vergi Sorunu: Kolay ve Mantıklı Bir Çözüm Önerisi

Küçük Çiftçilerin Dijital Satışta Vergi Sorunu: Kolay ve Mantıklı Bir Çözüm Önerisi

Türkiye’de kırsalda üretim yapan binlerce küçük çiftçi var. Kimimiz birkaç dönüm bahçede meyve sebze yetiştiriyoruz, kimimiz bir-iki sıra serada ürün alıyoruz. Hepimizin ortak noktası şu: emek çok, ürün az, ama pazarda sesimizi duyurmak zor. Özellikle yüksek kaliteli ama az miktarda ürün (mesela blueberry gibi) yetiştiriyorsak, toptan satışla para kazanmak neredeyse imkânsız hâle geliyor.

Bu yüzden son yıllarda biz küçük çiftçiler olarak ürünlerimizi sosyal medya üzerinden doğrudan tüketiciye satmaya başladık. Bu sayede hem emeğimizin karşılığını daha iyi alıyoruz hem de tüketici kaliteli ürüne daha kolay ulaşıyor. Ama işin içine para girmeye başlayınca vergi konusu hemen karşımıza çıkıyor. Ve açık konuşayım: mevcut sistem küçük üreticiler için hiç pratik değil.

Vergi Mükellefi Olmak Zorunda mıyız?

Bugün internetten ürün sattığınızda, devlet size “gelir vergisi mükellefi ol” diyor. Yani defter tut, beyanname ver, gerekirse KDV hesapla. Ama 100-200 kilo ürün satıp birkaç bin lira kazanan biri için bu kadar yük gerçekten mantıklı mı? Bu sistem daha çok büyük üreticilere göre... Bizim gibi üretim miktarı az olan ama doğrudan satışla geçinmeye çalışanlar için fazla bürokrasi ve masraf anlamına geliyor.

Mevzuatta Durum Ne?

Aslında devlet, çiftçiden ürün alan büyük firmalardan zaten vergi alıyor. Örneğin bir manav sizden 100 kilo ürün alırsa, ödediği ücretin %2’sini stopaj olarak kesiyor ve devlete veriyor. Böylece siz çiftçi olarak başka bir vergi ödemiyorsunuz. Ama bireysel bir tüketici sosyal medya üzerinden ürün siparişi verince, kimseden vergi kesilmiyor. Bu durumda ya satış kayıt dışı kalıyor ya da çiftçiden vergi mükellefi olması bekleniyor. İşte burada sistem tıkanıyor.

Çözüm Ne Olabilir?

Benim naçizane bir önerim var. Çok karmaşık değil, gayet uygulanabilir. Devlet, Ziraat Bankası üzerinden küçük çiftçiler için özel bir hesap türü açsa… Mesela adına “Tarımsal Dijital Satış Hesabı” diyelim.

Bu hesap nasıl çalışır?

Üretici sosyal medya veya internet üzerinden satış yapar.

● Alıcı, ürünün ücretini doğrudan bu özel hesaba havale eder.

● Hesaba giren tutardan otomatik olarak çok düşük bir oranda (örneğin %2,5) vergi kesilir.

● Üreticinin vergi mükellefi olmasına gerek kalmaz. Ne defter tutar, ne beyanname verir.

● Devlet de bu küçük ama yaygın işlemlerden düzenli vergi toplar.

Yani hem üretici rahat eder, hem devlet gelir kaybetmez, hem de satışlar kayıt altına alınmış olur.

Peki, Bu Sistemin Faydası Ne?

Küçük çiftçi rahat eder. Bürokrasiyle uğraşmadan ürününü satmaya devam eder.

● Devlet kazanır. Kayıt dışılık azalır, vergi geliri artar.

● Tüketici güven duyar. Çünkü alışverişini banka üzerinden, şeffaf şekilde yapar.

● Herkes kazanır. Sistemin sade olması, katılımı artırır.

Biz küçük çiftçiler olarak üretmeye, emek vermeye devam ediyoruz. Ama önümüzün açılması için modern sistemlere uygun, gerçekçi çözümlere ihtiyacımız var. Sosyal medya ve internet artık tarımın da bir parçası oldu. O zaman bu yeni düzene uygun, pratik ve sade vergi çözümleri üretmek gerekiyor.

Devletin ilgili kurumları bu öneriyi değerlendirirse, hem çiftçi nefes alır, hem de ülke ekonomisi kazanır. Çünkü güçlü bir tarım ancak üreticinin ayakta kalmasıyla mümkün.